Kuşadası'nda doğa sevenleri buluşturan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği kış aylarında düzenlediği doğa yürüyüşlerine devam ediyor. Hem yürüyüş hem de doğal ve tarihi yerleri görme fırsatı bulan doğa severler hafta içinde yaşadığı stresi bu aktivitelerle üzerlerinden atıyorlar. Dernek Başkanı Bahattin Sürücü, “Doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından Türkiye’nin en zengin doğa alanlarından olan ve son yıllarda çevre sorunlarının arttığı Bafa Gölü’nün kuzey kıyılarında, Latmos (Beşparmak) Dağları’nın güney eteklerinde bir etkinlik düzenledik. Kırsal alanda bulunan antik taşlardan devşirme olarak yapılan bir su kuyusundaki işlemeli bir taşın yıllar önce bölgeye mal almaya gelen bir kamyoncu tarafından götürülen yeri gösterdik. Bu anlamda Herakleia antik kentinin içinde Kapıkırı köylülerinin yaşamasının bir avantaj olduğunu, kaçak kazı için buraya definecilerin giremediğini anlattık” dedi.
“DOĞAL GÜZELLİKLERİ KORUYALIM”
Hafta sonu düzenlenen yürüyüş aktivitesi ile ilgili paylaşım yapan Bakan Sürücü, “Son zamanlarda Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeliha Gider Büyüközer’in başkanlığında yürütülen çalışmalarda önemli bulgulara ulaşıldığını, Roma Hamamında timsah mozaiklerinin bulunduğunu, ileride yapılacak çalışmalarla tiyatro vb. alanlarının da açığa çıkmasıyla Herakleia’nın önemli turizm destinasyonlarından biri olacağını söyledik. Profesyonel turist rehberi Hakan Bahçecioğlu tarafından Herakleia’nın antik dönemdeki yeri, ticareti, mitolojik hikâyeleri ve Bizans Dönemi’ne ait eserleri anlatıldı. Bafa Gölü’nde iklim değişikliğinin etkileri ve suyla beslenmesini sağlayan Büyük Menderes Nehri’ndeki sorunlar nedeniyle oluşan kuraklığın, son yağan yağmurlarla birlikte çok fazla bir değişikliğin olmadığını, sadece 2 hafta önce gittiğimiz dağla göl arasında kalan lagünlerin Latmos Dağları’ndan gelen sularla dolduğunu gördük. 2011 yılında yaşanan alg patlamaları kadar olmasa da göl kıyısındaki yeşil peltemsi birikimlerin kötü kokusunu duyduk. Bafa Gölü’nün geçmişten günümüze nasıl değişimler yaşadığını, nelerin kirlettiğini, Büyük Menderes Nehri, yavru balık üretim tesisleri ve Latmos Dağları’ndaki maden ocaklarından kaynaklanan olumsuz etkileri anlattık. Su seviyesinin düşmesiyle birlikte kayalarda ve katı kütlelerin üzerinde yoğunlaşan Avustralya tüp kurtlarının bölgeye nasıl yayıldığını anlattık. Geçtiğimiz günlerde bölgeye gelerek inceleme yapan TBMM Dilekçe Komisyonu üyelerinin basında yaptıkları açıklamada, komisyon olarak tüm bu sorunların takibini yapacaklarını, ilgili bakanlıklar ve genel müdürlerini bir araya getireceklerini, eşgüdümle çözüm yolu arayacaklarını, önlem ve tavsiyelerini rapor haline getirerek Meclis Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na sunacaklarını öğrendik. Biz de bunun takipçisi olacağımızı söyledik. Bafa Gölü’ndeki adaları, içindeki manastır ve tahkimatları, Latmos’un eşsiz jeolojik oluşumlarını yerinde gördük. Latmos’un 8 bin yıllık kaya resimleri içinde kadın-erkek çiftlerinin düğün sahnesi olarak yorumlanan en iyi resmini uygun bir yerde olmadığı için sadece birkaç kişi görebildi. Resimlerdeki en önemli detaylardan birinin insanların yanında bir köpeğin resmedilmiş olmasıydı. Çok az sayıda hayvan betimlemeleri olan Latmos kaya resimlerindeki bu köpeklerin, günümüzde yine bu coğrafyada insanlarla birlikte dolaşmaları ilginç oldu. Etkinliğin bitiminde yağmurun başlaması nedeniyle Herakleia’nın bazı bölümlerini gezebildik. Bafa Gölü’nün ve Latmos(Beşparmak) Dağları’nın bütüncül olarak tüm sorunlarının giderilmesi için gerekli çalışmaların bir an önce başlatılmasını umuyoruz. Bölgede yaşayan insanların, Bafa ve Latmos’un doğasının, tarihinin ve kültürünün bir bütünlük içinde korunması ve alanın koruyarak kullanılması için yapılacak çalışmaları takip etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.