Yeni Kıroba İnternet Haber Sitesi'nden Filiz Özdemir'in haberine göre, Türk Ocağı Derneği Nazilli Şubesi “Aydın’ın Fethi ve Aydın Bey” konulu bir konferans düzenledi. Mehmet Yüzügüler Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda düzenlenen konferansa Adnan Menderes Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Haykıran konuşmacı olarak katıldı. Solo zeybek gösterisiyle başlayan konferansın açılış konuşmasını yapan Türk Ocağı Derneği Nazilli Şube Başkanı Ahmet Çekim, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında sarfettiği “Tarikatlar ve cemaatler bizim için sivil toplum örgütleridir” sözlerini hatırlatarak “Türk Ocakları 112 yıldır hizmet eden köklü bir Türkçü ocaktır. Biz cemaat değiliz. Vatandaşlar olarak bu konularda duyarlı olmamız gerekiyor” dedi.
MEZARI KARACASU’DA BULUNDU
Daha sonra Kemal Haykıran Aydın’ın fethi ve Aydın Bey hakkında ilginç bilgiler verdi. Aydın’ın Bey’in mezarının son dönemde elde edilen bilgiler ışığında Karacasu’ya bağlı Esençay Mahallesi’nde bulunduğunun ortaya çıkarıldığını belirten Haykıran “Bu köyün eski adı Boyasini yani boy beyinin mezarı anlamına geliyor” dedi. Harzemşahlar Devleti’nin emrindeki Oğuz kökenli komutanlardan biri olan Kayınhan’ın 1230’da Yassıçemen Savaşı’nda Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından Harzemşahlar devletinin ortadan kaldırdığında 4 Türk komutanın Alaaddin Keykubat’ın emrine girdiğini belirten Haykıran “Bu komutanlardan birinin adı Kayınhan idi. Kayınhan’ın dört oğlu vardı. Süleyman, Mehmet, Alişir ve Menteşe. Mehmet Aydın Bey’in babasıdır. Süleyman ise Osman Gazi’nin dedesidir. Batı Anadolu’da kurulan Türk beyliklerinin dört tanesi aynı soydan geliyor” dedi.
AYDIN BEY YÖRÜKLERİN ATASIYDI
Anadolu’daki boylar hiyerarşisinin sol kolunun başında Aydın Bey’in olduğunu ifade eden Kemal Haykıran “1277 yılında Selçuklu tahtında gergin bir dönem yaşanıyor. İsyan çıkıyor. Başarılı olan isyan sonrasında isyana katılan Mehmet Bey’e bu bölge temlik olarak veriliyor. Mehmet Bey’den sonra boyun başına oğlu Aydın bey geçiyor. Aydın Bey’in 1282 ile 1308 tarihleri arasında bu coğrafyada yaşadığı kesindir. 1308 yılında öldüğünü tahmin ediyoruz. Çünkü bize kesin bilgileri verecek olan mezar taşındaki yazılar silinmiş. Bu tarihler arasında Denizli’den Selçuk’a kadar olan hattın Mehderes Havzası’nın fethini gerçekleştirdi. O dönemi anlatan eserlerde Aydın bey için ‘Yörüklerin atasıydı’ ve ‘Ulusuyla gelip Menderes Havzası’na hükümdar oldu’ ifadeleri yer alır” şeklinde konuştu.
MEHMET BEY İZMİR’İ FETHETTİ
Kemal Haykıran konuşmasında şu bilgileri verdi: “Aydın Bey’in üç oğlu bir kızı vardı. Kızının adı Hafsa Hatun. O’nun mezarı nerede bilmiyoruz. Ama Aydınoğlu ailesinde çok sayıda HAfta Hatun vardır. Bunlardan bilinen iki tanesinden biri Kuyucak Başaran Mahallesi’ndeki türbesi olan yine Aydınoğlu ailesine mensup beylerden Yakup Bey’in kızıdır. Bir diğeri İsa Bey’in kızı ve Yıldırım Beyazıt’ın eşidir. Oğulları Hasan, Mehmet ve Karaman Bey’dir. Aydın Bey’in ölümünden sonra boyun başına Mehmet geçti. 1308’den 1330’lara kadar devam eden süreçte Mehmet Bey Birgi’ye kadar iki Menderes Nehri arasındaki toprakları kontrol altına alıyor. 1310 yılında camisini yaptırıyor ve imar faaliyetlerine başlıyor. 1317 yılında İzmir’i alıyor ama liman tarafını değil Kadifekale tarafını. Liman tarafında Bizanslılar yaşadığı için bu bölgeye halen “Gavur İzmir” denilir. Konferans sonunda konuşmacı Kemal Haykıran’a çiçek, hediye paketi ve teşekkür plaketi takdim edildi.