AK Parti Aydın Milletvekili Ömer Özmen, TBMM Genel Kurulu’nda imza sahibi olduğu Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Teklifi üzerinde söz aldı. Özmen, piyasanın yabancılar tarafından istilasına karşı yerli şirketleri korumanın gayreti içinde olduklarını ifade etti.
Milletvekili Özmen, “Medya ve dijital reklamlar aracılığıyla tüketim konusunda alternatif seçeneklerin çıkması, teknolojinin hızla ilerlemesi, gelişen ekonomik ve sosyal koşulların artması, bu konuda yapılacak olan çalışmaları da bir o kadar önemli kılmaktadır. Bu bağlamda, AK Parti olarak yirmi iki yıllık iktidarımızda hem üreticinin hem tüketicinin haklarını gözeten adımlar attık. Kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlığını, güvenliğini ve ekonomik çıkarlarını gözeterek tüketicinin zararlarının tazmin edilmesi ve çevresel tehlikelerden korunması amacıyla 2013 yılında Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’u çıkardık” diye konuştu.
“DEĞİŞİKLİK İHTİYACI MEYDANA GELDİ”
Teknolojinin her geçen gün sınırı olmayan bir alanda genişlediğini kaydeden Özmen, “Dünyanın hızla küreselleştiği bu dönemde tüketici eğilimlerinin ve satış kanallarının hızlı bir değişim yaşaması, küresel gelişmelere bağlı olarak ticari yöntemlerin değişmesi, tüketicinin korunmasıyla ilgili hususları da beraberinde getirmektedir. Ülkemizde ve tüm dünyada tüketicilerin teknolojiyle birlikte bilinçlenmiş olması, bu konudaki düzenlemelerde değişiklik yapılması ihtiyacını meydana getirmiştir” ifadelerini kullandı.
Teknolojide yaşanan gelişmelerin finansal piyasaları da derinden etkilediğini, finansal hizmetlerin dağıtım kanallarını güncellediğini aktaran Özmen, şöyle devam etti: “Ülkemizin dijital dönüşüm stratejileriyle uyumunun da sağlanması amacıyla kanun teklifinde tüketicilere yönelik kredi sözleşmelerinin kurulması ve sona erdirilmesine ilişkin şekil şartının yeniden düzenlenmesi de yer almaktadır. 2013 yılında konut kredilerinin kredi veren kuruluşların şubelerine yazılı usulle yapılması yer almaktadır. Günümüzde akıllı telefon ve çipli kimlik kartıyla şubeye gitmeden bir bankanın müşterisi olmak ve konut kredisi dışında diğer bankacılık işlemlerini yapmak da mümkündür. Bu nedenle hem sektördeki hem de mevzuat hükümlerindeki gelişmelere uyum sağlanması amacıyla tüketici kredileri ile konut kredilerinin sözleşme şekil şartları genişletilerek şubeye gitmeden, bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazıyla tüketici kimliğinin doğrulanmasını içeren yöntemlerle, kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla kullanılabilmesinin önü de açılmış olacaktır. Diğer yandan, kredi kullanan tüketicilerin taksitlerini ödeyebilmesi için banka tarafından açılan hesapları da şubeye gidilmeden mobil üzerinden kapatmalarına imkân sağlanacaktır. Teklifte yer alan bir husus da doğrudan satış sisteminin düzenlenmesiyle alakalıdır. Doğrudan satış herhangi bir ürünü satıp, alıp kullanan kişinin bu ürünü diğer kişilere de satarak gelir elde etmesini sağlayan pazarlama sistemidir. Dünyada doğrudan satış sektörünün 2022 yılındaki satış hacmi 178 milyar dolar, doğrudan satıcı sayısı ise 115 milyon kişidir. Ülkemizde faaliyet gösteren uluslararası ve yerli şirketlerin kurmuş olduğu doğrudan satış derneğinin üyesi olan 14 şirketin 2023 yılı ciroları 8,5 milyar TL, bu şirketlerle çalışan doğrudan satıcı vatandaşlarımızın sayısı ise 1,6 milyondur. Bahse konu 1,6 milyon kişinin yüzde 80’ini ise kadınlarımız oluşturmaktadır.”
“PİYASAYI DÜZENLEME AMACI TAŞIYORUZ”
‘Doğrudan satış sistemi’ başlıklı olarak kanun teklifine 47/A maddesinin eklenmesiyle ayrıca düzenlenmesinin öngörüldüğünü söyleyen Özmen, “Bu düzenleme sayesinde kendi kullandıkları ürünleri tanıtarak gelir elde eden ve çoğunluğunu ev hanımlarının oluşturduğu
doğrudan satıcıların daha güvenli bir sistemin parçası olmalarına imkân sağlanmaktadır. Düzenlemede doğrudan satıcının tanımı yapılmakta, özellikleri belirtilmekte, doğrudan satış yapan şirketlere sermaye şirketi olarak kurulma zorunluluğu getirilmektedir. Tüketicilerin cayma hakkı başta olmak üzere, diğer yasal haklarını kolayca kullanabilmeleri için doğrudan satış şirketlerine bilgilendirme sistemi kurma zorunluluğu getirilmektedir. Bu başlık altında bir diğer husus da piramit satışlardır. Piramit satışlar Avrupa Birliği mevzuatında ürünlerin tüketimi ya da satışı yerine sisteme yeni üyeler kazandırılmasına dayanan haksız ticari uygulama olarak tanımlanmaktadır. Genellikle piramit satış sistemlerinde doğrudan satış faaliyeti izlenimi verilerek sisteme sürekli yeni kişilerin katılması sağlanmakta ve bu kişilerin sisteme dâhil olmak için ödediği tutarlar daha önce sisteme dâhil olanlar arasında paylaştırılmaktadır. Ülkemizde piramit satışlar kanununun 80’inci maddesinde düzenlenmiş olup tespit edilmesi hâlinde Türk Ceza Kanunu hükümlerince işlem yapılmaktadır. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığımız 2010 yılından itibaren yapılan denetimlerde 295 internet sitesini, uygulamayı ve şirketi denetlemiş, bunlardan 105 tanesine suç duyurusunda bulunmuştur. 2022’den bu yana hızla gelişen bir süreç var bu sektörde. Piyasayı düzenleme amacını taşıyoruz, piyasanın yabancılar tarafından hızlı bir şekilde, agresif bir tarzda, âdeta istilasına karşı yerli şirketlerimizi korumaya gayret ediyoruz. Biz bu şirketlerden kurumlar vergisi alıyoruz, dijital hizmet vergisi de alıyoruz. Bu kanun teklifiyle lisans bedellerine yeniden bir düzenleme getiriyoruz. Düzenlemenin hayırlı olmasını diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.